NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’T-TEFSİR

<< 2726 >>

قوله تعالى إنما الخمر والميسر

124- " ... içki, Kumar, Putlar ve Fai Okları Şüphesiz Şeytan işi Pisliklerdir ... " (Maide 90)

 

أنا محمد بن عبد الرحيم صاعقة أنا حجاج بن منهال نا ربيعة بن كلثوم بن جبر عن أبيه عن سعيد بن جبير عن بن عباس قال نزل تحريم الخمر في قبيلتين من قبائل الأنصار شربوا حتى إذا نهلوا عبث بعضهم ببعض فلما صحوا جعل الرجل يرى الأثر بوجهه وبرأسه وبلحيته فيقول قد فعل بي هذا أخي وكانوا إخوة ليس في قلوبهم ضغائن والله لو كان ربي رؤوفا رحيما ما فعل بي هذا فوقعت في قلوبهم الضغائن فأنزل الله عز وجل { إنما الخمر والميسر } إلى قوله { فهل أنتم منتهون } فقال ناس هي رجس وهي في بطن فلان قتل يوم بدر وفلان قتل يوم أحد فأنزل الله عز وجل ليس على الذين آمنوا وعملوا الصالحات جناح فيما طعموا إذا ما اتقوا وآمنوا وعملوا الصالحات

 

[-: 11086 :-] İbn Abbas anlatıyor: içkiyi haram kılan ayet, Ensar'dan iki kabile hakkında nazil olmuştur. Bu iki kabile içki içip sarhoş olunca birbirleriyle şakalaştılar. Ayılınca kişi yüzünde, başında ve sakalında şakanın izini gördüler ve üzerinde şakanın izini gören: "Bunu kardeşim falan yaptı" dedi. Onlar kardeş idi, kalplerinde hınç ve garez yoktu, "Eğer kardeşim bana şefkat ve merhametli olsa idi bunu yapmazdı" dediler ve kalplerine kin düştü. Bunun üzerine Yüce Allah: "Ey inananlar! Içki, kumar, putlar ve falokları şüphesiz şeytan işi pisliklerdir, bunlardan kaçının ki saadete eresiniz. Şeytan şüphesiz içki ve kumar yüzünden aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah'ı anmaktan, namazdan alıkoymak ister. Artık bunlardan vazgeçersiniz değil mi?" (Maide 90, 91) ayetlerini indirdi.

 

Bazıları: "Bu pisliktir ve Bedir'de öldürülen falanın karnındadır (bu kişi içki içerdi), Uhud'da ölen falanın karnındadır" deyince, Yüce Allah: "Inananlara ve yararlı iş işleyenlere, sakınırlar, inanırlar, yararlı işler işlerler, sonra haramdan sakınıp inanırlar ve sonra isyandan sakınıp iyilik yaparlarsa daha önceleri tatmış olduklarından dolayı bir sorumluluk yoktur ... " ayetini indirdi.

 

Tuhfe: 5601

 

Bu Hadisi Kütüb-i Sitte sahiplerinden Sadece Nesa! rivayet etmiştir.  Ve Hakim (4/141); Beyhaki (8/285).